seni özlemek, aramıza okyanusların girmesi gibi

bir sabah uyandım, oda fazla sıcak ben fazla soğuk dengeleri alt üst etmiştik.
kollarımda uyuyordu, olamayacağı kadar masum. olduğu yere fazla aitti. mutluydu. başı boynumda, bir kedi misali gelip girmişti koynuma. kediler gibi sırnaşık bir adamdı, kediler gibi fazla umursamaz, kediler kadar şanslı…
gece kapımı çalıp gelebilir miyim demişti, bu saatte denizleri aşıp nasıl geldiğini sorduğumda, söylediğin şeyler getirdi beni buraya, demişti. 
‘’ seni özlemek, aramıza okyanusların girmesi gibi ‘’
sıkıca sarıldım. hoş geldin dedim, sadece evime değil. bana. bana hoş geldin. elinde, dilinden düşürmediği kırmızı şarabı vardı. kupalara koydum, yanına gittim. kedi gibi dedim ya, kedi gibi geldi yanıma omzuma koydu başına;
‘’ kendimi bu denli birine ait hissetmedim ben ‘’ dedi, ellerim sakallarındayken. kokusu, her an biraz daha sevdiriyordu kendini. yirmili yaşlarında güzel bir adamdı. sevgiyi, adına yazılan her şeyi hak ediyordu. kupasını bir yana bıraktı dizlerime uzandı. ‘’ çaresizce seviyorum seni ‘’ dedi. bana, adını bilmediğim, bildiğim her şey için ‘’ iyi ki var ‘’ dedirtti.
uzun uzun öptüm onu,
uzun uzun sevdim.
her an gidecek-miş, bir daha gelmeyecekmiş gibi.
ama hep burada olacaktı, daima.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazarim, Azizim Designed by Templateism Copyright © 2014

Tema resimleri A330Pilot tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.
Published By AwaZ Graphic